- gözetmeksizin
- gözetmeksizin advkendi çıkarını \gözetmeksizin uneigennützig
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
felsefi — sf., esk., Ar. felsefī Felsefe ile ilgili, felsefeye ilişkin Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerden ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesmece — sf. 1) Kesilip müşteriye gösterilerek satılan (kavun, karpuz) Kesmece kavun, kesmece beyim, daha bir diyeceğin var mı / Kes kes al karpuzlarımı. B. Necatigil 2) zf. Kesip bakarak beğenmek şartıyla Karpuzu kesmece aldım. 3) zf. Aradaki değer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özgeci — sf. Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan (kimse), diğerkâm … Çağatay Osmanlı Sözlük
serseri kurşun — is. Belli bir hedef gözetmeksizin sıkılan kurşun … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıra dayağı — is. Kişileri ayrım gözetmeksizin sırayla tek tek dövme Keşke bu sefer de kazayı bir sıra dayağı ile savuştursa. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sıra dayağı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıralı sırasız — zf. Yer veya zaman uygunluğu gözetmeksizin Karısı genç, güzel bir kadındı. Sıralı sırasız ev sahiplerine gelir gider, sık sık merdivenlerde karşımıza çıkardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
verici — is. 1) Veren, verme yanlısı kimse Cahilden kral olur ama tarihe vesika verici olmaz. A. Gündüz 2) Çıkar gözetmeksizin her türlü yardımı yapan, esirgemeyen kimse 3) fiz. Elektromanyetik dalgalar yardımıyla işaret, ses ve görüntü iletmeye yarayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oradan buradan — belli bir sıra gözetmeksizin, karışık olarak anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
babasının hayrına — hiçbir çıkar gözetmeksizin Herkes babasının hayrına çalışmıyor ya! … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağına getirmek — sıra, saygı gözetmeksizin birinin yanına gelmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilâtefrik — (A.) [ ﻖیﺮﻔﺕﻼﺑ ] hiçbir ayırım gözetmeksizin … Osmanli Türkçesİ sözlüğü